Deniz ve havuz sonrası kurulanmayan kulaklar tatili zehir edebiliyor
SAĞLIKYaz mevsimi ile birlikte hava sıcaklıklarının artması sonrasında deniz ve havuzlara yönelen tatilcileri uyaran uzmanlar, kurulanmayan kulaklarda oluşabilecek dış kulak yolu iltihabı konunda tatilcilerin dikkatli olmalarını önerdi.
Korona virüsle mücadelede normalleşme dönemine geçilmesi ve havaların da ısınmasını fırsat bilen vatandaşlar, deniz ve havuz kenarlarına olan ilgiyi arttırdı. Uzmanlar, deniz ve havuz kenarlarında tatilini geçirmek isteyen vatandaşları, kurulanmayan kulaklarda oluşabilecek dış kulak yolu iltihabı konunda uyardı. Kulak yolunda kalan havuz ve deniz sularının neden olduğu dış kulak yolu iltihabının ağrılara neden olabileceğini ifade eden Düzce Atatürk Devlet Hastanesi Kulak Burun Boğaz doktoru Op. Dr. Özlem Yüksel, “Yazın kulak burun boğaz doktorlarına en çok gelen şikayetler, deniz ve havuz kaynaklı dış kulak yolu iltihapları oluyor. Dış kulak yolunda biriken bakteriler, mantarlar kulakta çok şiddetli ağrılara, akıntılara, kulak kepçesinde hassasiyetlere neden oluyor. Kimlerde görülüyor bu dış kulak yolu iltihapları. Çok sık duş alanlarda, çok sık banyo yapanlarda, denize, havuza girenlerde, işitme cihazı kullananlarda ve birde kulak pamuğu kullanan hastalarımızda bu rahatsızlığa rastlıyoruz. Çünkü kulak pamuğu kullandığı zaman hastalar, dış kulak kanalında gözle görülmeyen küçük yaralar, yarıklar, çatlaklar oluşuyor. Bu normalde enfeksiyona neden olmayan vücudumuzdaki ya da kirli sulardaki bakteriler bu yarıklardan, yaralardan girerek dış kulak yolu iltihabına neden oluyor. Hastaları zor durumda bırakıyor. Adeta tatillerini zehir ediyor” dedi.
“Kulaklarımızı tülbent gibi ince bir kumaşla kurulamamız yeterli olacak”
İnsanların tatillerinin kötü anılarla sonlanmaması için önerilerde bulunan Op. Dr. Özlem Yüksel, “Böyle bire durumla karşılaşmamak için hastalık oluşmadan bir takım önlemler almak gerekiyor. Kulak pamuğu kullanımın alışkanlığından vazgeçeceğiz. Denizden havuzdan çıktıktan sonra kulaklarımızı tülbent gibi ince bir kumaşla kurulamamız yeterli olacaktır. Onun dışında eğer kulağımızda bir problem varsa, daha önce ameliyat olduysak, kulak zarımız delikse yada kulağımız kirini atamıyorsa tatil öncesinde mutlaka bir kulak burun boğaz hekimine gitmemiz ve kulak bakımını yaptırmamız, bütün önlemlerimiz alarak tatile gidebiliriz” diye konuştu.
Erken tedavi çok önemli
Tatilde yapılması gerekenleri de anlatan Op. Dr. Özlem Yüksel, “Eğer imkanımız varsa havuz yerine denizi tercih etmek, büyük oranda enfeksiyondan insanları uzak tutacaktır. Ayrıca bütün önlemlerimizi almamıza ve bilinçli olmamıza rağmen şiddetli kulak ağrısı, dayanılmaz bir ağrı ile karşılaştıklarında su ile teması kesmek gerekir. Yani denize yada havuza girmeyi derhal bitirmeliler. Duş almaya bir birkaç gün ara vermek gerekir. Şikayetlerimiz geçerse herhangi bir şey yapmaya gerek yok. Ama eğer geçmezse vakit kaybetmeden erken dönemde hekime özellikle de kulak burun boğaz doktoruna başvurulmasını öneririm. Çünkü enfeksiyonun erken döneminde tedavi yüz güldürücü oluyor. Birkaç damlayla hastalar kolayca iyileşiyor. Biz hekimler aspirator adı verilen vakumlu cihazlarımızla hastanın kulağında biriken mantar ve bakterileri temizliyoruz. Özel damla ve pansumanlarla hastalarımızı birkaç gün içinde iyileştiriyoruz” şeklinde konuştu.
“Tedavi süreci hastalar için can sıkıcı, ağrılı süreç olabiliyor”
Hastaların deniz ve havuz suyuna bağlı olarak kulaklarında meydana gelebilecek dış kulak yolu iltihaplarında erken müdahalenin geçmesi halinde tedavilerin uzun ve zahmetli olacağını belirten Op. Dr. Özlem Yüksel, “Dış kulak kanalımız şişer ve kapanır. İşte o zaman damlaları damlatsak ta damlalar içeri gitmeyecektir. Dayanılmaz çok şiddetli bir ağrı olacaktır. Böyle bir durumda hasta bize geldiği için hastamızın damlaları damlatabilmesi için özel tamponlar yerleştiriyoruz ve hastamız damlalarını o tamponlar üzerinden damlatabiliyor. Enfeksiyon ilerlediği için sadece damlada yeterli olmayacak. Ağızdan antibiyotikler, ağrı kesiciler tedaviye ekliyoruz. Hastamız yine iyileşiyor ama o zaman tedavi süreci hastalar için can sıkıcı, ağrılı süreç olabiliyor. O nedenle hasta ne kadar erken doktora başvurursa o kadar kısa ve kesin çözüm oluyor” dedi.
İlginizi Çekebilir
BU BELİRTİLER BEYİN TÜMÖRÜ HABERCİSİ OLABİLİR !
“Herkeste ‘zona’ görülebilir”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Pınar Yönter, halk arasında “gece yanığı” olarak da bilenen zona hastalığının, çok küçük yaşlardan ileri yaşlara kadar herkeste görülebileceğini ifade ederek hastalığa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Pınar Yönter, “Zona hastalığı ‘varicella zoster’ adlı bir virüsün deri ve sinir uçlarını tutması sonucu, deride kızarıklık ve içi su dolu kabarcıkların oluşumu ve yanma-batma ve ağrı ile karakterize olmaktadır.” dedi.
Doğum sancısı tarih oluyor
Kadın Hastalıları ve Doğum Uzmanı Kerime Nazlı Salihoğlu, “Mobil ağrısız doğum” yöntemi ile sancısız doğumun mümkün olduğunu söyledi.
Alerji atakları günlük hayatı etkileyebilir
Günümüzde sık karşılaşılan alerji hastalığı ve teşhisinde uygulanan testler hakkında bilgilendirmede bulunan Dermatoloji Uzmanı Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, “Genetik yatkınlığı olan kişilerde sık tekrarlanan alerji ataklarının günlük hayatı etkileyecek kadar şiddetli olabilir” dedi.
Artık 80 yaş üzeri de kalp ameliyatı olabilecek
Kardiyoloji alanındaki yeni uygulamalar ve hastaya uygun olarak geliştirilen işlemler sayesinde, kalp kapak hastalıklarının tedavisi için yüksek risk sebebiyle ameliyat edilemeyen hastalarda TAVI (Transcatheter Aortic Valve Implantation) yöntemi kullanılıyor.
Salgın döneminde klima hastalığına dikkat
Klima hastalığının (lejyoner hastalığı) yaygın kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, huzursuzluk ve ateşle belirti verebileceğini vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özkan Akyol, özellikle pandemi sürecinde klima kullanıma daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.