Ramazanda baş ağrısını önleme yolları
SAĞLIKNöroloji Uzmanı Dr. Duygu Aygün, beslenme ve uyku düzeninin sağlanması, bol su içmek ve ilaçların sahur ile iftar saatlerine göre düzenlenmesi baş ağrısı ataklarına karşı koruma sağladığını söyledi.
Baş ağrısının, günlük yaşantıyı olumsuz etkileyen, hayat kalitesini düşüren bir ağrı çeşidi olduğunu belirten Medicana Bursa Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Duygu Aygün, "Birçok kişi hayatında bu ağrıyı bir veya daha fazla kez deneyimler. Baş ağrısının başladığı yer, sıklığı, süresi ve şiddeti kişiden kişiye değişkenlik göstermekle birlikte tetikleyici birçok sebebi bulunmaktadır. Tetikleyici faktörlerin bilinmesi tanıda bizlere yardımcı olduğu gibi, bas ağrısının koruyucu tedavisinde de önemlidir. Bu sebepleri beslenme düzeninin değişmesi, açlık, hipoglisemi atakları, sıvı alımının azalması, işlenmiş gıdalar, yorgunluk, uykusuzluk, aşırı uyku ,stres, menstrüasyon, yüksek ses, parlak ışık ve parfüm gibi fiziksel uyaranlar, sigara dumanı olarak kısaca sayabiliriz‘‘ dedi.
Dr. Duygu Aygün, "Oruç tutmakla birlikte beslenme düzeninde değişiklik, uzun süren açlık , susuzluk, kafeinli içecek kullanımının aniden kesilmesi, ramazan ayında baş ağrısının artmasına sebep olmaktadır. Baş ağrıları geniş bir yelpaze altında , başta migren ve gerilim tipi baş ağrısı olmak üzere değişik alt gruplara ayrılmaktadır. Ramazan ayında özellikle migren tipi baş ağrısı olan bireylerde daha sık ve şiddetli ataklar görülebilmektedir. Ayda 1-2 kez atak geçiren bir hasta medikal atak tedavisini sahur vaktine göre ayarlayıp, tedbirli olup, orucunu tutmaya devam edebilir‘‘ dedi.
Duygu Aygün , hafif ve orta şiddette baş ağrısı yasayan kişilerin ramazan ayını daha rahat geçirmeleri için yapması gerekenler şöyle belirtti;
"İftardan sahura düzenli ve yeterli sıvı alımı olmalıdır. Asitli ve hazır içecekler tercih edilmemelidir. Vücudumuzdaki su oranının azalması tansiyon regülasyon bozukluğuna ve dolayısıyla baş ağrısına sebep olabilir. Tüketeceğiniz besinlerdeki tuz oranının yüksek olması da susuzluğa sebep olacağından dikkatli tüketilmelidir. Daha uzun süreli tok tutacak protein içeriği yüksek, besleyici, sağlıklı ve lifli gıdalar ön planda tercih edilmelidir. Uyku düzenindeki değişiklikte bas ağrılarınızı tetikleyebileceğinden, mümkünse gün içinde kısa süreli karanlık ortamda yapacağınız kısa bir uyku molası bas ağrınıza iyi gelebilir. Dokularınıza daha fazla oksijen gitmesi için yapacağınız nefes egzersizi ve kas gevşetici egzersizleride, ağrıyı azaltmak adına yapabileceğiniz etkin ve yararlı bir yöntemlerdir. Eğer düzenli kullanılan ilaçlar varsa, iftar ve sahur saatlerine göre ayarlanmalıdır. Fakat atak sayısı fazla, şiddetli bulantı ve kusmayla giden atakları olan hastalarda oruç tutarken tedavi almaları güç olacağından, hastayı zor durumda bırakabilir. Bu sebeple özellikle bas ağrısı tetikleyici faktörü, açlık, uykusuzluk ,susuzluk olan ve şiddetli ,günlük aktivitesini idame ettirme güçlüğü oluşturan, hayat kalitesini belirgin düşüren baş ağrısı atakları yasayan hastalar, oruç tutma konusunda ısrarcı olmamalıdır. Herhangi daha önceden bir baş ağrısı olmayan veya yaşadığı bas ağrısı önerilen yöntemlere rağmen giderek şiddetlenen ve başka nörolojik şikayetlerin eklendiği durumları olan hastaların bu durumu ciddiye alıp, en kısa sürede nöroloji uzmanına başvurmaları gerekmektedir."
İlginizi Çekebilir
BU BELİRTİLER BEYİN TÜMÖRÜ HABERCİSİ OLABİLİR !
“Herkeste ‘zona’ görülebilir”
Dermatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Pınar Yönter, halk arasında “gece yanığı” olarak da bilenen zona hastalığının, çok küçük yaşlardan ileri yaşlara kadar herkeste görülebileceğini ifade ederek hastalığa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Pınar Yönter, “Zona hastalığı ‘varicella zoster’ adlı bir virüsün deri ve sinir uçlarını tutması sonucu, deride kızarıklık ve içi su dolu kabarcıkların oluşumu ve yanma-batma ve ağrı ile karakterize olmaktadır.” dedi.
Doğum sancısı tarih oluyor
Kadın Hastalıları ve Doğum Uzmanı Kerime Nazlı Salihoğlu, “Mobil ağrısız doğum” yöntemi ile sancısız doğumun mümkün olduğunu söyledi.
Alerji atakları günlük hayatı etkileyebilir
Günümüzde sık karşılaşılan alerji hastalığı ve teşhisinde uygulanan testler hakkında bilgilendirmede bulunan Dermatoloji Uzmanı Dr. Enkhjargal (Egi) Losol, “Genetik yatkınlığı olan kişilerde sık tekrarlanan alerji ataklarının günlük hayatı etkileyecek kadar şiddetli olabilir” dedi.
Artık 80 yaş üzeri de kalp ameliyatı olabilecek
Kardiyoloji alanındaki yeni uygulamalar ve hastaya uygun olarak geliştirilen işlemler sayesinde, kalp kapak hastalıklarının tedavisi için yüksek risk sebebiyle ameliyat edilemeyen hastalarda TAVI (Transcatheter Aortic Valve Implantation) yöntemi kullanılıyor.
Salgın döneminde klima hastalığına dikkat
Klima hastalığının (lejyoner hastalığı) yaygın kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, huzursuzluk ve ateşle belirti verebileceğini vurgulayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özkan Akyol, özellikle pandemi sürecinde klima kullanıma daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.