HİPOKRAT’IN İZİNDE ‘ MAZHAR MÜFİT ÜNAL’

Kalemin ve kelimelerin aciz kaldığı bir hekim. Ünvanlıyla değil, vicdanıyla, kalbiyle, mesleğindeki etik anlayışıyla bulunduğu her coğrafya’da gönülleri fetheden; hangi ırk, dil ve inançta olursa olsun tüm hastaların takdirini kazanan ve hayatlarındaki vazgeçilmez hekimleri olan efsane bir doktor.

Tıp dünyasının Holywood kahramını Robin Williams’ın beyazperde de insanlara göstermeye çalıştığı örnek doktor anlayışını, günümüzde bizzat gözler önüne seren hipokratın izindeki, empati kurabilmeyi başaran, hastalarının ruh halini son derece net sezinleyen bir doktor Mazhar Müfit Ünal.

1970 doğumlu olan Mazhar Müfit Ünal, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi 1997 senesi mezunlarından. İsmi sonradan Bülent Ecevit Üniversitesi olarak değiştirilen Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde mesleki kariyerini geliştirip Uzman’lığa hak kazanan Uzm.Dr.Mazhar Müfit Ünal sonrasında Tokat Erbaa Devlet Hastanesinde görev yapmış, 2014 senesinden bugüne ise Edremit Devlet Hastanesinde takvim ve zaman mefhumu olmaksızın hastalarına hizmet vermekte. Uzun zamandan beri kendisi ile ilgili memnuniyet mesajlarını gazetemize ulaştıran bölgemizdeki takipçi ve okurlarımızın, böylesine takdir mesajları arasında bizlerin de dikkatini çeken birkaçından almış olduğumuz kesitleri hiçbir yorum yapmaksızın aynen sizlerle paylaşmak istiyoruz;

“Hipokrat’ın yeminini güncelleyen doktor.  Mazhar Müfit beyin anne ve babasına teşekkür etmek gerekir ki böylesine bir evladı yetiştirip vatana millete hediye etmişler. Efsane demek klasik kalır bu doktoru tanıdıktan sonra Hipokrat dirilmiş olabilir mi diye düşündüm. Elinde kalem ile reçete yazmak ve hastaya yukarıdan bakmakla doktor olunmuyor, çalsınlar kapısını da doktor nasıl olunur Mazhar Müfit hocaya bakıp görsün kimileri. Annem ve babam bu doktor ile tanıştıktan sonra neredeyse bizi evlatlıktan reddedeceklerdi. Allah kendisinden razı olsun. İyi yürekli insan hizmet etmek için var olduğunu söylemek övgü olmaz. O, Edremit halkına Allah’ın armağanı. Dr. Ünvanında ki kimi kişilerin 2 yıl boyunca mr’ımdaki omur kırığımı göremeyip bel fıtığı diyerek beni süründürmelerine mukabil aynı mr’daki omur kırığımı görüp seri şekilde ameliyata alan ve beni felçten kurtaran bu olağan üstü insana nasıl teşekkür edilebilir bilmiyorum. Allah kendisini her daim korusun ve yüceltsin.” Gibi onure eden bir yorumlar geldi.

Yapmış olduğumuz araştırmalar neticesi İzmir, İstanbul ve Ankara’daki birçok özel hastane ve sağlık kurumlarından transfer teklifi alan Ünal’a, Edremit Devlet Hastanesinde mesai saatleri haricinde dahi devam hasta muayenelerinin ardından ulaşıp bu transfer tekliflerine nasıl baktığını sorduğumuzda,

“Hiçbir transfer teklifi profesyonel anlamda beni ilgilendirmiyor. Ben TC devletinin Sosyal Güvenlik Kurumunun doktoruyum, annem ve babam beni halkımın içinde olmam için okuttu ve halkıma hizmet etmem için yetiştirdi. Ben her şeyin ötesinde anne ve babama ülkeme hizmet edeceğime daha ziyade halkımın içinde olacağıma dair söz verdim. Özel hastane diyerek hastaları ikiye ayırmak istemiyorum ancak ben herhangi bir özel hastanenin teklifini bugün kabul edersem ülkemiz şartlarında sıkıntı çeken hastalarım bana nasıl ulaşacak? Ben görev yaptığım devlet hastanelerinde bugüne kadar çok yoğun mesai dilimleri geçirmiş olsam dahi kalbim her zaman huzur dolu oldu. Ben hastalarımı sağlığına kavuştururken onların gözlerindeki umut ışığı ile güzel temennileriyle çok mutluyum. Meslektaşım olan eşim ile birlikte bölgemizde hemşerilerimize Allah bizlere sağlık ve güç verdiği müddetçe hizmet vermeye devam edeceğiz. Rabbim tüm hastalara ve hastalarıma şifa versin ve İnşallah bizlerde bu şifaya vesile oluruz” cümleleriyle söz konusu özel hastanelerin tekliflerine şu anki bakış açısını dile getirdi.